Her zaman ve her yerde İslâm davetçilerinin önünde durmaları gereken tarihi bir gerçek vardır. Uzunca bu gerçeğin önünde durmaları gerekir. Çünkü, gerek davet metodunda ve gerekse davete yönelişte kesin bir etkisi vardır bu gerçeğin.
Bu dava, İslâm ve insanlık tarihi içinde insanlar arasından örnek bir nesil ortaya çıkarmıştır. Sahabe nesli... Allah onlardan razı olsun. Sonraları bu tarzda örnek bir nesil bir daha ortaya çıkmadı. Tabi ki, tarih boyunca sahabe neslini örnek alan fertler görülegelmiştir. Fakat, bu davanın ilk döneminde olduğu gibi, hiçbir yerde, bu kadar büyük bir topluluğun bir araya geldiğine şahit olunmamıştır.
Bu durum; sırrını çözebilmek için üzerinde uzunca durulması gereken apaçık ve yaşanmış bir gerçektir. Bugün insanlık, cehennemî bir çukurun kenarında duruyor [2]… Başının üzerinde asılı duran yok oluş tehdidi yüzünden değil. Bu tehdit, hastalığın kendisi değil, hastalığın belirtisidir. Fakat asıl sebep, insanlığın “değerler” dünyasında iflas etmiş olmasıdır. Zaten, insan hayatının sağlam bir gelişmeyle gelişmesi ve sağlıklı bir ilerlemeyle ilerlemesi, o değerlerin gölgesinde mümkün olabilir. Bu durum, Batı dünyasında apaçık bir şekilde ortaya çıkmıştır. O Batı dünyası ki, yanında insanlığa verebileceği hiçbir “değer ölçüsü” kalmamıştır. Hatta, uyguladığı ‘demokratik düzenin’ iflasa benzer bir hale gelmesinden sonra, özvarlığını devam ettirmek için kendi vicdanını dahi ikna edebileceği bir şeyi kalmamıştır. Öyle ki, Batı toplumu yavaş yavaş Doğu bloğunun düzenlerini ve özellikle de “Sosyalizm” adı altında “ekonomik sistemlerini” ödünç almaya ve iktibas etmeye başlamıştır. “Onlar hâlâ câhiliyye (devri)nin hükmünü mü istiyorlar? Yakîn sahibi (kesin inanan) bir toplum için, hükmü Allah’tan daha güzel olan kimdir?” (Mâide: 50)
"Şüphesiz ki, câhiliyye'nin anlamı bu Âyette açıkça tarif ediliyor. Câhiliyye; -Allah'ın belirttiği ve Kur’ân'ın da da ifade ettiği gibi- insanların insanlar için hüküm belirlemesi, insanların insanlara hükmetmesidir. Çünkü câhiliyye; insanların insanlara ibâdet etmesi, Allah'a kulluğun terk edilmesi, Allah'ın ulûhiyyetinin/ilâhlığının reddedilmesi, bu reddin karşılığında da bir kısım insanların ilâh kabul edilmesi ve Allah'ı bırakıp onlara kulluk yapılmasıdır.
Gerçekten, bu Âyetin ışığında câhiliyye, geçmiş zamanın bir dönemi ile sınırlı değildir. Câhiliyye bir vâkıadır. Bu vâkıa dün vardı, bugün var ve yarın da olacak! Câhiliyye'nin özelliği, İslâm'a karşı olma ve İslâm'a zıtlıktır. |
KATEGORİLER
04.10.2024Cuma
Son Yorumlar
misafir Good blog post. I certainly appre Oğuzhan Admin çok teşekkürler. İsmail Yüce ALLAH cc razı olsun sizden h Yusuf Semmak Ve aleyküm selâm kardeşim. Tâbi Bekir Yetginbal Canım kardeşim selamualeykum GÜN Bekir Yetginbal Ey Rabbim bu kulunun gayretlerini Mahmut Selamünaleykum Yusuf peygamberin Ufuk Çok güzel Şeyma Bu nadide soru ve cevapları için Ahmet Doyurucu bir yorum Teşekkürler Yusuf Semmak Son mısralar/dizeler hep "Lâm" ha Baraa Bence çoooook güzel bir site ali İlmî Arapça Sayfası http://www ali Faydalı Bir Maksud Programı http ali Faydalı Bir Emsile Programı http Yusuf Semmak BU DERSTE İŞLENEN BAŞLICA MEVZULA Derya Atan Ağzınıza, yüreğinize sağlık hocam Firdevs Sevgi inş güzeldit. misafir ⭐⭐⭐⭐& mustafa Abi çook teşekküür ederim Medine Cenetin kapısın geçmek istiyom Yusuf Semmak Namazda Salli-Bârik okurken, Peyg Yusuf Allah razı olsun hocam çok anlaşı Yusuf Semmak Saçınızı erkeğe kestirmediğiniz, Meryem Verdiğiniz bu bilgiler için çok t Yusuf Semmak + Ayrıca Hadîs'in açıklamasında d Yusuf Semmak Güzel bir yorum. Fakat biraz açık metin hadiste gecen Gölge Arsin gölgesi Rüya Çok teşekkür ederim Şule Çok teşekkürler sadullah demircioğlu abdullah bin mesud (r.a.) ‘’sakın Yusuf Semmak Bir kardeşimiz, selâmdan sonra; “ Yusuf Semmak EVET, YİNE SİGARA! Bugün piyas |