Araştırmacı, Yazar

ANASAYFA
BİZE ULAŞIN
AMACIMIZ
KUR'AN DİNLE
KİTAPLARIMIZ
DERS VİDEOLARI ARŞİVİ
NOT DEFTERİ
Şânı yüce olan Âlemlerin Rabbine hamdolsun. Allah, kendisi için, “Ben (Zâriyât: 56), O (İhlâs: 1), Biz (Hicr: 9)” zamirlerini kullanmıştır. Kulların ağzından ise “Sen” (Bakara: 32) kelimesi, bu zamirlere ilave edilmiştir. Arapça grameri bakımından, “Allah” lafzının tekrar edilmesi yerine, O’na râci “O” zamiri kullanılması daha edebîdir. Fakat Allah için, çokluğa delâlet eden “siz, onlar” zamirleri kullanılmaz. Rabbimiz, kendisi hakkında “siz” ve “onlar” zamirlerini kullanmadığı halde neden “Biz” zamiriyle hitap etmiştir? Bu konu üzerinde bir nebze durmak istiyoruz.
Bağlantı | kategori: TEFSİR | tarih: 10/03/2017 | Yorum(0) | Yorum yaz
Hamd yalnızca Allah’a, salât ve selâm kendisinden sonra Nebî olmayan Rasûlullah’a, âilesine, ashâbına ve Dîn Gününe kadar onun yol göstericiliğine ve örnekliğine uyanlara olsun. Kur’ân-ı Kerîm’de يَا مُحَمَّدُ “Ey Muhammed!” ve قَالَ مُحَمَّدٌ “Muhammed dedi” ifadeleri geçmez. Diğer peygamberler ve başkaları hakkında ise bu ifadeler kullanılmaktadır.
Bağlantı | kategori: TEFSİR | tarih: 25/12/2016 | Yorum(0) | Yorum yaz
Allah’a hamd, Rasûlüne salât, mü’minlere selâm olsun. Konu başlığımızı daha anlaşılır bir hale getirmek için birkaç soru soralım: Saptırıcı ya da saptırıcılar tarafından şirke, küfre ve dalâlete düşürülen bir toplumda kötülüklerin mes’ûliyetleri kime aittir? Mes’ûliyetlerin dağılımı nasıldır? Allah, bu kötülüklerden kimleri sorumlu tutacaktır? Ya da bu suçlarda hesap sorulacaklar ve suçlular sırasıyla kimlerdir? Bu soruların cevabını öğrenmek için Kur’ân’a başvuralım. Rabbimiz, her şeye dair öğüt ve her şeye dair açıklamalar bulunan levhaları (A’râf: 145) kendisine vermek üzere Hz. Mûsâ ile kırk gece için sözleşmiş ve onu Tûr’a davet etmişti (Bakara: 51; A’râf: 142). “Hani Mûsâ ile kırk gece için sözleşmiştik, sonra onun arkasından nefsinize zulmederek, buzağıyı (ilâh) edinmiştiniz.” (Bakara: 51) Hz. Mûsâ, kavminin arasından ayrılıp Rabbi ile görüşmeye gidince Sâmirî, kavmin ziynet eşyalarını eritti (Tâ-Hâ: 87) ve içine Cebraîl’in atının ayağının bastığı yerden bir avuç toprak alıp onu erittiği ziynetlerle karıştırdı (Tâ-Hâ: 96) ve sonunda onlara böğüren bir buzağı heykeli yaptı (Tâ-Hâ: 88), kavmi de o buzağı heykelini ilâh edindiler (A’râf: 148). Böylece Sâmirî onları saptırmış oldu (Tâ-Hâ: 85). Neden buzağı? Mısır'daki efendileri ineğe tapınan İsrâîloğulları, Allah kendilerini Firavunoğullarından kurtardıktan sonra bile, geçmişte aldıkları Firavun eğitiminin etkisinde öylesine bir alçaklık psikolojisiyle yetişmişlerdi ki, onlar ineğin kendisine değil de daha küçüğü olan buzağıya tapınmaya kendilerini layık görüyorlardı. Çünkü "büyüğe büyükler tapar, biz ise küçüğüz daha küçüğüne tapmalıyız" diye düşünüyorlardı! Bu da onların hâlâ köleliği içlerinde taşıdıklarını gösteriyordu! Hz. Mûsâ, Tûr’a gitmek üzere yerine kardeşi Hârûn’u vekil bırakıp (A’râf: 142), kırk gün ve kırk geceliğine aralarından ayrıldığı anda, kavmi, Sâmirî’nin yaptığı buzağı heykelini ilâh edinip hemen ona tapınmaya başladılar. Şimdi burada soru şudur: Suçlu ya da suçlular kimlerdir? Saptıran mı, saptırılanlar mı? Yoksa her ikisi de mi? Yoksa aralarında bulunan ilim sahipleri/hocalar mı? Hepsi suçlu ise, hesap ve suç sırası ne şekildedir? Bu soruların cevaplarını öğrenmek için, Hz. Mûsâ’nın Tûr’dan dönüp de bu manzarayı gördüğünde nasıl hareket ettiğine bakmamız gerekmektedir? Yani Hz. Mûsâ ilk önce kimi hesaba çekti? Daha sonra kimleri? Sırasıyla söyleyelim ki, mesele tam anlaşılsın:
Bağlantı | kategori: TEFSİR | tarih: 20/10/2016 | Yorum(1) | Yorum yaz
Allah'a hamd, Rasûlüne salât-ü selâm olsun. Yaklaşık 2000 yıl öncesinde tarihin en karanlık dönemlerinden birinde mü'min birkaç genç zamanlarının zorba hükümdarının huzurunda -muhtemelen bir gösteri ya da kutlama esnasında- ayağa kalkıp, yerin ve göğün yegâne Rabbinin Allah olduğunu, Allah'tan başkalarına, putlara ya da başka şeylere tapınılamayacağını, Allah'tan başka ilâhlar edinenlerin Allah'a iftirâ ettiklerini haykırıyorlardı. Kur'ân'ı dinleyelim: "(Hükümdarlarının karşısına) dikilip de: 'Bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O'ndan başkasını ilâh diye çağırmayız. O takdirde gerçekten son derece bâtıl bir söz söylemiş oluruz' dediklerinde Biz, kalplerine sabır ve metanet vermiştik. 'Şunlar şu bizim kavmimiz, O'ndan başka ilâhlar edindiler. Bari onlara dair açık bir delil getirselerdi. Artık Allah'a karşı yalan uyduranlardan daha zâlim kim olabilir?'" (Kehf: 14, 15) Ashâb-ı Kehf'in sayısını ve mağarada ne kadar uyutulduklarını kesin olarak Allah'tan başka kimse bilemez. Bu konudaki bazı rivâyetleri esas alarak değerlendirmeler yapalım.
Bağlantı | kategori: TEFSİR | tarih: 25/08/2016 | Yorum(0) | Yorum yaz
Allah Ancak Hidâyete Kalbini Açanlara Hidâyet Verir: İnsanların kalbine Allah’tan başka kimse hidâyeti koyamaz. Peygamberimiz bile dilediği kimselere hidâyet veremez. Allah’ın bir ismi de “el-Hâdî” yani hidâyet edendir. Bu nedenle insanları doğru yola iletmek ancak Allah’a aittir. Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: "(Rasûlüm!) Sen sevdiğini hidâyete erdiremezsin; bilâkis, Allah dilediğine hidâyet verir ve hidâyete erecek olanları en iyi O bilir." (Kasas: 56) Rabbimiz, hidâyetten mahrum olan kimselerin kalplerinin dar olduğunu ve onların iman etmeyeceklerini En’âm Sûresindeki şu Ayette, çok etkileyici bir misal ile haber vermektedir: “Allah kimi hidâyete erdirmeyi dilerse, göğsünü İslâm’a açar. Kimi de saptırmayı dilerse onun da göğsünü –gökyüzüne tırmanıyormuş gibi- daraltır, sıkıştırır. Allah iman etmeyenlerin üstüne işte böyle murdarlık çökertir.” (En'âm: 125) Bu Ayet-i Kerîme’yi biraz açıklayalım.
Bağlantı | kategori: TEFSİR | tarih: 31/03/2014 | Yorum(0) | Yorum yaz
Bu yazımızda; Hz. Yûsuf'un, kendi döneminde Mısır ülkesinde iktidarda olan Melik'in emri altında müsteşârlık ya da bakanlık yaptığını söyleyenlerin düşüncelerinin bâtıl olduğunu ve bu düşüncenin Âyetler ile çeliştiğini açıkladık.
Bağlantı | kategori: TEFSİR | tarih: 17/02/2014 | Yorum(3) | Yorum yaz
Rahmân ve Rahîm Allah'ın adıyla. Her halükârda Allah'a hamd olsun. Peygamberimize, temiz ailesine güzide ashâbına da salât ve selâm olsun. Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: "Onlar, kâfir olanlar, sizleri Mescid-i Haram'dan, bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasından menedenlerdir. Eğer (Mekke'de) bilmediğiniz mü'min erkeklerle mü'min kadınlar olmayaydı ve siz onları bilmeyip çiğnemeyecek, size onlardan dolayı da bir vebal isabet etmeyecek olsa idi (onlardan ellerinizi çekmezdi). Tâ ki Allah dilediği kimseyi rahmetine soksun. Eğer onlar (birbirlerinden) ayrılmış olsalardı, ötekilerden kâfir olanları elbette acıklı bir azap ile azaplandırmış olacaktık." (Fetih: 25) Hicretin 6. yılında Zilkade ayının başlarında Peygamberimiz 1400 kişilik bir kafile ile umre yapmak niyetiyle Medine'den Mekke'ye hareket etmişti. Hudeybiye'de Kureyşliler, Müslümanlar'ın Mekke'ye girmelerine engel olmakla hem Mescid-i Haram'ı ziyaret etmelerine hem de bekletilen kurbanları Mina'da kesmelerine engel olmuşlardı. Bu Ayette bildirildiğine göre, Müslümanlar'a savaş ve fetih izninin verilmeyişinin nedeni, Mekke'de bulunan ve henüz imanlarını açığa vurmamış olan mü'min erkeklerle mü'min kadınların varlığı idi. Mekke'deki imanlarını gizleyen Müslümanlar, Kureyşli kâfirlerden ayrılmadıkları için Mekke'nin fethi ertelenmiştir.
Bağlantı | kategori: TEFSİR | tarih: 08/02/2014 | Yorum(0) | Yorum yaz
Allah’ım, sana hamdederek başlıyoruz. İnsanlığa kurtuluş yolunu göstermesi için gönderdiğin Hz. Muhammed aleyhisselâm’a, onun temiz ailesine, güzide ashabına salât ve selâm gönderiyoruz. Bizleri esâtîru’l-evvelîn’den yani bizden önceki câhil toplumların üstûre’lerinden, efsânelerinden, mitolojilerinden, menkıbelerinden, masallarından, hikâyelerinden, kıssalarından, ilim ve hikmetten yoksun satırlarından, yazdıklarından, çizdiklerinden, söylediklerinden, yaptıklarından, ferdî, ailevî ve sosyal değer yargılarından, geleneklerinden, âdetlerinden, alışkanlıklarından ve modalarından muhafaza eyle! Ey kalpleri bir halden başka bir hale çekip çeviren Allah’ım! Kalplerimizi Dîn-i İslâm üzere sâbit kıl. Doğru yola ilettikten sonra, kalplerimizi bâtıl’a kaydırma! Bize katından rahmet bağışla; bizi ve bizden önce yaşamış tüm mü'min kardeşlerimizi mağfiret eyle. Allah’ım, sen affedicisin, affı seversin, bizleri de affet! Senin her şeye gücün yeter! Bu yazımızda, Hz. Hızır’ın şu an itibariyle hayatta olup olmadığını, Allah’ın izniyle, açıklamaya çalışacağız. Doğrular Allah’tandır. Rabbim hepimizi doğrulardan kılsın.
Bağlantı | kategori: TEFSİR | tarih: 19/01/2014 | Yorum(0) | Yorum yaz
Hamd; âlemlerin Rabbi olan Allah’adır. Salât ve selâm; Peygamberimiz aleyhisselâm’a, onun temiz ailesine, ashâbına ve kıyâmete kadar onun Sünnetine uyan Müslümanlara olsun. Bu yazımızda, Allah’ın iznine bağlı olan şefaatin hak olduğunu, Tâ-Hâ: 109. Âyetin tefsîri ile açıklayacağız. Âyette geçen kelimelerin i'râblarına da yer vereceğiz.
Bağlantı | kategori: TEFSİR | tarih: 09/01/2013 | Yorum(1) | Yorum yaz

04.10.2024Cuma
Son Konular .: NASİHATLER 17
.: 115- Ebu Hanife Hakkında | Yusuf Semmak
.: 114- Arapça Test Çözümleri – Tesniye'nin (İkilin) İ'rabı | Yusuf Semmak
.: 113- Kur’an Okuma ve Öğretme Karşılığında Ücret Almak, Ölüler için Kur’an Okumak ve Rukye Bahsi - PÇMO – 44
.: NASİHATLER 16
.: 112- Peygamberin Kabrini ve Diğer Kabirleri Ziyaret ve Ölülere Nelerin Fayda Vereceği - PÇMO – 43
.: Muhtelif Konularda Kısa Kısa - 7
.: 111- Kâfir Olarak Ölenlere, Dünyadaki İyi Amelleri Fayda Sağlamaz! | Yusuf Semmak
.: 110- Benim Babam da Senin Baban da Ateştedir! | Yusuf Semmak
.: 109- Hz. Ömer’in Hılâfeti Devrinde Bir Adamın Hz. Nebî'nin Kabrine Gelip Onunla Tevessül Etmesi – 42
.: 108- İman Edip Müslüman Olmak Tertemiz Bir Sayfa Açmaktır! | Yusuf Semmak
.: 107- Peygamberimizin Kabrini Ziyaret Meselesi – Putperest Çağlarda Müslüman Olmak – 41
.: 106- Zamanın Önemi ve Su Gibi Akan Ömür! | Yusuf Semmak
.: 105- Mü’min Sabahlayıp Kafir Akşamlamak veya Mü’min Akşamlayıp Kafir Sabahlamak! | Yusuf Semmak
.: 104- Tarihte Putperestlik Nasıl Başladı? - Putperest Çağlarda Müslüman Olmak – 40
.: 103- Müslümana Sövmenin ve Onunla Savaşmanın Hükmü Nedir? | Yusuf Semmak
.: 102- Türbe ve Kabirleri Ziyaretin, Bid’at Olan Tevessülle İlişkisi – Putperest Çağlarda Müslüman Olmak – 39
.: 101- Münafıkların Özellikleri Nelerdir? | Yusuf Semmak
.: 100- Müslümanı Tekfir Eden Kimsenin Durumu Nedir? | Yusuf Semmak
.: 99- Tevessülün Anlamı, Kısımları ve Bid’at Olan Tevessül – Putperest Çağlarda Müslüman Olmak – 38
.: 98- Ehl-i Kıble Kime Denir? | Yusuf Semmak
.: 97- Hz. Yusuf’un Mısır’daki Konumu (3) – Putperest Çağlarda Müslüman Olmak – 37
.: 96- Bir Mezhebe Uymak Zorunda mıyız? | Yusuf Semmak
.: 95- Hz. Yusuf’un Mısır’daki Konumu (2) – Putperest Çağlarda Müslüman Olmak – 36
.: 94- Hz. Yûsuf’un Mısır’daki Konumu (1) – Putperest Çağlarda Müslüman Olmak – 35
.: 93- Ru'yetullah (Allah'ın Görülmesi) Meselesi | Yusuf Semmak
.: 92- Allah’tan Başka Kanun Koyucu Yoktur! (2) - Putperest Çağlarda Müslüman Olmak – 34
.: 91- Allah’tan Başka Kanun Koyucu Yoktur! (1) – Putperest Çağlarda Müslüman Olmak – 33
.: 90- Hz. İbrahim’in Nemrud’a, Babasına ve Kavmine Tebliği – Putperest Çağlarda Müslüman Olmak – 32
.: 89- Allah ve Mahlukat İlişkisi – Putperest Çağlarda Müslüman Olmak – 31
.: 88- O Büyük Mahkeme'de! (Şiir)
.: 87- İmanın Artıp Eksilmesi Meselesi ve Ehl-i Kıble Kimdir? – Putperest Çağlarda Müslüman Olmak – 30
.: 86- Peygamberimiz İslam’a Davet Metodu – Putperest Çağlarda Müslüman Olmak – 29
Son Yorumlar
misafir
Good blog post. I certainly appre
Oğuzhan
Admin çok teşekkürler.
İsmail
Yüce ALLAH cc razı olsun sizden h
Yusuf Semmak
Ve aleyküm selâm kardeşim. Tâbi
Bekir Yetginbal
Canım kardeşim selamualeykum GÜN
Bekir Yetginbal
Ey Rabbim bu kulunun gayretlerini
Mahmut
Selamünaleykum Yusuf peygamberin
Ufuk
Çok güzel
Şeyma
Bu nadide soru ve cevapları için
Ahmet
Doyurucu bir yorum Teşekkürler
Yusuf Semmak
Son mısralar/dizeler hep "Lâm" ha
Baraa
Bence çoooook güzel bir site
ali
İlmî Arapça Sayfası http://www
ali
Faydalı Bir Maksud Programı http
ali
Faydalı Bir Emsile Programı http
Yusuf Semmak
BU DERSTE İŞLENEN BAŞLICA MEVZULA
Derya Atan
Ağzınıza, yüreğinize sağlık hocam
Firdevs Sevgi
inş güzeldit.
misafir
⭐⭐⭐⭐&
mustafa
Abi çook teşekküür ederim
Medine
Cenetin kapısın geçmek istiyom
Yusuf Semmak
Namazda Salli-Bârik okurken, Peyg
Yusuf
Allah razı olsun hocam çok anlaşı
Yusuf Semmak
Saçınızı erkeğe kestirmediğiniz,
Meryem
Verdiğiniz bu bilgiler için çok t
Yusuf Semmak
+ Ayrıca Hadîs'in açıklamasında d
Yusuf Semmak
Güzel bir yorum. Fakat biraz açık
metin
hadiste gecen Gölge Arsin gölgesi
Rüya
Çok teşekkür ederim
Şule
Çok teşekkürler
sadullah demircioğlu
abdullah bin mesud (r.a.) ‘’sakın
Yusuf Semmak
Bir kardeşimiz, selâmdan sonra; “
Yusuf Semmak
EVET, YİNE SİGARA! Bugün piyas
© 2012 YUSUFSEMMAK.COM