Kardeşim, açıklamalarında niyetin iyi olduğu için öncelikle teşekkürler. Fakat son cümlendeki "Allah (c.c.) insanın bu (cüz’î irâde) yönünü kuşatmamış, açık bırakmıştır" ifaden yanlıştır! Bu noktayı açıklamaya başlamadan önce, kulun irâdesi konusunda, Ehl-i Sünnet dışındaki bazı bid'atçı fırkaların ifrât ve tefrît noktasında şu iki görüşe sahip olduklarını hatırlatalım. Bazıları, kulun irâdesinde tamamen serbest olduğunu ve dilediği her şeyi yapma iktidarına sahip olduğunu söylerler. Bazıları da, kulun fiillerinde hiç bir irâdesinin olmadığını, önceden yazılmış bir kadere/yazgıya göre yaşatıldıklarını ve zorlandıklarını; tıpkı rüzgârın önüne katıp dilediği tarafa sürüklediği bir çerçöp mesâbesinde olduklarını iddia ederler.
KADER KONUSUNDAKİ AÇIKLAMALARIMIZDAN HAREKETLE YAPILAN BİR ÖZETLEMEYE CEVAP: Bir arkadaşımız: "İnsana verilen kısmi irâde ile ona bir özgürlük tanınmıştır. İnsan iyi ile kötüyü tercih edebilir. Bunda serbesttir. Kimse karışamaz. Allah (c.c.) insanın bu yönünü kuşatmamış, açık bırakmıştır. Yani Allah (c.c.) mutlak irâdesiyle insanı iyi yola ya da kötü yollara zorlamamıştır. Gönderdiği peygamberlerle, indirdiği kitaplarla iyi ya da doğru yolları tanıtarak insanların doğru veya yanlış yolları kendilerinin bulmalarını murat etmiştir. Ama Allah (c.c.) ezelde her bir insanın neyi tercih edeceğini biliyordu ve bu tercihini bir hüküm olarak Levh-i Mahfûz’a kaydetti. Bu bilgisinden ötürü de kimseyi kötü fiili yapmaya zorlamadı. Demek ki Allah (c.c.) insanın kısmi irâdesini mutlak irâdesiyle değil ezelî ilmiyle kuşatmaktadır" demektedir. Kardeşim, açıklamalarında niyetin iyi olduğu için öncelikle teşekkürler. Fakat son cümlendeki "Allah (c.c.) insanın bu (cüz'î irâde) yönünü kuşatmamış, açık bırakmıştır" ifaden yanlıştır! Ayrıca insan, cüz'î irâdesini kullanma konusunda da sınırsız bir özgürlüğe sahip değildir. Her insan, sınırlı irâdesiyle, dilediği her şeyi yapabilseydi, bu dünyanın nizamı bozulurdu. Her irâdenin üzerinde, Allah'ın irâdesi vardır. Bu noktayı açıklamaya başlamadan önce, kulun irâdesi konusunda, Ehl-i Sünnet dışındaki bazı bid'atçı fırkaların ifrât ve tefrît noktasında şu iki görüşe sahip olduklarını hatırlatalım. a) Bazıları, kulun, irâdesinde tamamen serbest olduğunu ve dilediği her şeyi yapma iktidarına sahip olduğunu söylerler. aa) Bazıları da, kulun, fiillerinde hiç bir irâdesinin olmadığını, önceden yazılmış bir kadere/yazgıya göre yaşatıldığını ve zorlandığını; tıpkı rüzgârın önüne katıp dilediği tarafa sürüklediği bir çerçöp mesâbesinde olduğunu iddia ederler. Bu iki görüş de bâtıldır. Müslümanlar bu iki görüş ortasında vasat ve mu'tedil bir yol tutarlar. Kul, ne tamamen özgürdür, ne de irâdesizdir. Bu aydınlatıcı kısa girişten sonra, konuyu kısaca açıklayalım. Allah, kullarının irâdesini, hem mutlak irâdesiyle, hem de ezelî ilmiyle kuşatmıştır. Allah'ın onayından geçmeyen yani O'nun irâde etmediği hiçbir şey gerçekleşemez bu âlemde. Bu açıklamalar, "İrade ve Rıza" konularının muhtevasındandır. Allah, şirk ve küfrü de irâde eder. Ama bu konuda kulun önce, kendi irâdesiyle şirki beğenip seçmesine bakar; kul seçerse, Allah razı olmadığı halde, şirk fiilini o kul için irâde eder. Allah'ın hiçbir sıfatında tahdîd (sınırlandırma) yoktur. Allah'ın tüm sıfatları ekmeldir. Fakat Allah'ın kulu için irâdesi, onun hayrı ve menfaatine yöneliktir. Bazen insan iyilik yapmak ister yapamaz, kötülük yapmak ister yapamaz. Bunun örnekleri çoktur. Bu durumu Tekvîr Sûresinin son Ayetinin tefsirinde kısmen açıklamıştık. Allah aynı zamanda adalet sıfatına da sahip olduğu için, kullarının bir amele layık olup olmadığına da bakar. Kâinattaki mükemmel nizam ancak, Allah evrende mutlak irâde sahibi olduğu için ayaktadır ve düzen içindedir. "Allah (c.c.) insanın kısmi irâdesini mutlak irâdesiyle değil ezelî ilmiyle kuşatmaktadır" cümlenizle aslında kastettiğiniz şey, yanlış değildir. Yani zihninizdeki mânâ, anladığım kadarıyla, doğrudur ama kelimelerin dizilişi kesinlikle yanlıştır. Çünkü dediğiniz ifadeden, usûlen, Allah'ın mutlak irâdesini kulun kısmî irâdesinin tahdîd ettiği (sınırlandırdığı) anlamı çıkıyor. Bu durum hiç şüphesiz, ilmî olmadığı gibi, makul de değildir. Unutulmamalı ki, kulun kısmî irâdesi, sınırlı bir parça irâdedir ve Allah'ın irâdesinin altındadır. Allah'ın irâdesinin kuşatıcılığında olması, hâşâ, kula zulmedileceği, haksızlık edileceği anlamına gelmez. Savaşta bir asker komutanın irâdesi altında sınırlı irâdeye sahiptir. Komutan âdilse onu tehlikeye sokacak emirler vermez. Asker de komutanına güvenir ve her emrini yerine getirir. Âlemlerin Melik'i (hükümdarı) olan Allah, hiç takdîrleriyle kulunun zararını ister mi? Kullara tam yetkili bir irâde imkânı verilmiş olsaydı, meleklerin de başlangıçta endişe ettikleri durum meydana gelirdi. Yeryüzünü fesad ve kan dökücülük kaplardı. Melekler bile, irâdesinde tam özgür bir insanın yeryüzünde neler yapabileceğini ta başta anlamışlardı. Ama Allah, "Şüphesiz Ben, sizin bilmediklerinizi bilirim" (Bakara: 30) buyurarak, onların dikkate almadıkları gerçeğe işaret etmişti. Kula, cüz'î irâde verilmesinin anlamı her istediğini yapabileceği şeklinde değildir. Kul, bir adamı öldürmek istese Allah dilemedikçe öldüremez. Kul, Hacca gitmek istese Allah dilemedikçe gidemez. Hadis'te de geçtiği gibi; Allah'ın diledikleri olur, dilemedikleri olmaz. Her dilek, hemen gerçekleşseydi, yeryüzünü zulüm ve fitneler kuşatırdı; Allah zulme razı olmaz. Hatta kişi, mutlak anlamda istediği gibi hareket edebilme özgürlüğüne sahip olsaydı, kendisine bile zulmeder ve cehennem yolunu tutardı. Bu nedenle, hem kulun irâde ettiği şeylerde, hem de onun dışında gerçekleşen hadiselerde Allah'ın rahmet ve adaleti gereği mutlak irâdesi bulunmaktadır.
Hayırlara vesile olması ümidiyle, selâm ve dua ile... |
KATEGORİLER
08.12.2024Pazar
Son Yorumlar
misafir Good blog post. I certainly appre Oğuzhan Admin çok teşekkürler. İsmail Yüce ALLAH cc razı olsun sizden h Yusuf Semmak Ve aleyküm selâm kardeşim. Tâbi Bekir Yetginbal Canım kardeşim selamualeykum GÜN Bekir Yetginbal Ey Rabbim bu kulunun gayretlerini Mahmut Selamünaleykum Yusuf peygamberin Ufuk Çok güzel Şeyma Bu nadide soru ve cevapları için Ahmet Doyurucu bir yorum Teşekkürler Yusuf Semmak Son mısralar/dizeler hep "Lâm" ha Baraa Bence çoooook güzel bir site ali İlmî Arapça Sayfası http://www ali Faydalı Bir Maksud Programı http ali Faydalı Bir Emsile Programı http Yusuf Semmak BU DERSTE İŞLENEN BAŞLICA MEVZULA Derya Atan Ağzınıza, yüreğinize sağlık hocam Firdevs Sevgi inş güzeldit. misafir ⭐⭐⭐⭐& mustafa Abi çook teşekküür ederim Medine Cenetin kapısın geçmek istiyom Yusuf Semmak Namazda Salli-Bârik okurken, Peyg Yusuf Allah razı olsun hocam çok anlaşı Yusuf Semmak Saçınızı erkeğe kestirmediğiniz, Meryem Verdiğiniz bu bilgiler için çok t Yusuf Semmak + Ayrıca Hadîs'in açıklamasında d Yusuf Semmak Güzel bir yorum. Fakat biraz açık metin hadiste gecen Gölge Arsin gölgesi Rüya Çok teşekkür ederim Şule Çok teşekkürler sadullah demircioğlu abdullah bin mesud (r.a.) ‘’sakın Yusuf Semmak Bir kardeşimiz, selâmdan sonra; “ Yusuf Semmak EVET, YİNE SİGARA! Bugün piyas |