Sigara içenlerin çoğunluğu, "zenginlerin ve ailesinin nafakasını temin edebilenlerin sigara içmesi tenzîhen mekrûhtur; fakirlerin içmesi doğru değildir" derler... Bu tutarsız söz, sigara içiyor olmanın bir önyargısıdır. Müteahhırûn ulemâdan kimse –şâzz görüşler hariç- bu görüşte değildir. Aksine haram ya da tahrîmen mekrûh olması üzerinde yoğunlaşmışlardır. Her iki fetvâ da sigara içmenin günah olduğu ve azabı gerektirdiği anlamı taşır.
Sigaranın zararlarının tanınmadığı dönemlerde sigarayla ilgili, maddî durumu yerinde olanlar için verilmiş olan tenzîhen mekrûh fetvâsı bağlayıcı değildir. Zira o dönemlerde sigaranın binlerce zehir barındırdığı, kişinin kendisine ve çevresine zarar verdiği; dolayısıyla nefislere bir zulüm olduğu, kul hakkını gerektirdiği bilinmemekteydi. Yine o dönemlerde sigara tekelleşmemişti ve bu kadar yaygın bir sektör değildi. Ayrıca sigaranın farzımuhal sağlık yönünden hiç zararı olmadığını bir an düşünsek dahi maddî durumu yerinde olanların sigara içmesinin tenzihî bir mekrûh olduğu görüşüne katılmıyoruz. O fetvâ pek çok yönden geçersiz olduğu gibi, şâzz'dır. Zira lüzumsuz yere harcama yapmak zengin için de fakir için de isrâftır. İsrâf'ın haramlığı ekonomik statüye göre değişmediği gibi, isrâf'ın azı-çoğu da olmaz. Az savurganlık câiz, çok savurganlık isrâf yani haramdır, diyemeyiz.
SİGARA İÇMENİN HÜKMÜ NEDİR? Sigara İçmek, İsrâf ve Zulümdür: Sigara içenlerin çoğunluğu, "zenginlerin ve ailesinin nafakasını temin edebilenlerin sigara içmesi tenzîhen mekrûhtur; fakirlerin içmesi doğru değildir" derler... Bu tutarsız söz, sigara içiyor olmanın bir önyargısıdır. Müteahhırûn ulemâdan kimse -şâzz görüşler hariç- bu görüşte değildir. Aksine haram ya da tahrîmen mekrûh olması üzerinde yoğunlaşmışlardır. Her iki fetvâ da sigara içmenin günah olduğu ve azabı gerektirdiği anlamı taşır. Sigaranın zararlarının tanınmadığı dönemlerde sigarayla ilgili, maddî durumu yerinde olanlar için verilmiş olan tenzîhen mekrûh fetvâsı bağlayıcı değildir. Zira o dönemlerde sigaranın binlerce zehir barındırdığı, kişinin kendisine ve çevresine zarar verdiği; dolayısıyla nefislere bir zulüm olduğu, kul hakkını gerektirdiği bilinmemekteydi. Yine o dönemlerde sigara tekelleşmemişti ve bu kadar yaygın bir sektör değildi. Ayrıca sigaranın farzımuhal sağlık yönünden hiç zararı olmadığını bir an düşünsek dahi maddî durumu yerinde olanların sigara içmesinin tenzihî bir mekrûh olduğu görüşüne katılmıyoruz. O fetvâ pek çok yönden geçersiz olduğu gibi, şâzz'dır. Zira lüzumsuz yere harcama yapmak zengin için de fakir için de isrâftır. İsrâf'ın haramlığı ekonomik statüye göre değişmediği gibi, isrâfın azı-çoğu da olmaz. Az savurganlık câiz, çok savurganlık isrâf yani haramdır, diyemeyiz. Kaldı ki günümüzde sigara sanayii en büyük sektörlerden biri olduğu için; genel olarak tüm insanların en büyük ve sürekli isrâfı sigara konusunda olmaktadır. Sigara fiyatları da talebin yoğunluğu sebebiyle hem yüksektir hem de sürekli artmaktadır. Bugün en ucuz sigara 4,5 Lira, en pahalısı 7,5 Lira... 4,5 TL'den günde 2 paket sigara içen ayda 270 TL, yılda 3.240 TL, on yılda 32.400 TL isrâf etmektedir. Onlarca yıldır sigara kullananlar mevcuttur. Bu isrâf edilen paralarla her ihtiyacını karşılayabileceği gibi ev dahi alma imkânına sahiptirler. Sigaranın yaygınlaştığı toplumlar isrâf toplumu olduğu için Rabbimiz, o toplumdan bereketi alıp onları yoksulluğa ve geçim sıkıntısına mahkûm etmiştir. Düşünün; ihtiyaç fazlası olarak ortalama 8.500 TL'si olan bir kimse bir yıl dolunca 200 TL Allah için zekât verirken; sigara içenler her ay bu parayı ve daha fazlasını isrâf ediyorlar. Hesap ortada... Bu en büyük isrâfın lehinde tek kelime söylemek büyük vebâl gerektirir. Sigaranın zararlı etkileri her bünyede farklı şekilde kendisini göstermektedir. Vücut direnci sağlam bazı gençlerin zâhiren sigaradan zarar görmemeleri onları cesaretlendirmektedir. Ama özellikle orta yaş sonrası ileri yaşlarda vücudun savunma mekanizması zayıflayınca sigaranın neden olduğu hastalıklar kendini göstermekte ve vücuttaki diğer potansiyel hastalıkları tetiklemektedir. Bu bakımdan sigara içmek tedrîcî bir intihardır. İslâm, zarar veren her şeyi ilke olarak yasaklar. Sigaranın câiz olmadığının diğer bir delili de Peygamberimiz'in Buhârî'deki şu sözüdür: "Kim sarımsak veya soğan yemişse bizden yahut mescidimizden uzak dursun ve evinde otursun." (Buhârî, Ezân, 160; Müslim; Mesâcid, 73; Ebû Dâvûd, Et’ıme, 41; Ayrıca Bkz: Buhârî, Et’ıme, 49; İ’tisâm, 24; Müslim, Mesâcid, 68-77; Nesâî, Mesâcid, 16; Tirmizî, Et’ıme, 13) Bu Hadis'e göre, aslen helâl olan bir gıdayı yiyen bir kimse bile sırf kokusuyla Müslümanlara ve meleklere ezâ vermesi illetiyle mescidden ve cemaatten men ediliyorsa; taşıdığı nitelikler sebebiyle helâl olmayan sigarayı içenin kokusuyla ve dumanıyla çevresindeki insanları zehirlemesi ve rahatsız etmesi nasıl câiz olabilir? Beş vakit namazın mâzeret durumu hariç, cemaatle kılınması üzerinde ulemâ ittifâk ettiği halde; soğan ve sarımsak yiyen bir Müslümanın o gıdanın kokusuyla insanları rahatsız etmemesi için, câmiye gelmesi dahi yasaklanmıştır. Müslim'in rivâyetinde de bu iki bitkiyi yiyenlerin mescidlerden men ediliş illeti belirtiliyor: "Çünkü melekler de insanların rahatsız olduğu şeylerden rahatsız olur." (Müslim, Mesâcid, 72) Sözün burasında sigara içenlerin bir kez daha düşünmelerini istiyoruz. Ama Allah için düşünme yani tefekkür... Helâl olan fakat kokusu ağır, rahatsız edici olan bitkileri yiyenlerden melekler rahatsız oluyorsa; pis kokusunun yanında binlerce zararı bulunan sigara içenlerden meleklerin ne kadar rahatsız olduklarını siz düşünün! Soğan ve sarmısağı pişirerek yiyerek insanların arasına çıkmak ise câizdir. Pişirilmeden bu iki bitkiyi yiyenlerin mesciddeki cemaatten uzak durmalarını Peygamberimiz emredince, sahabîler bu bitkiler haram kılındı sandılar. O aleyhisselâm da, Allah'ın helâl kıldığını haram kılamayacağını söyleyerek, bu bitkilerin kokusundan hoşlanmadığını belirtmiştir. Sigara içen Müslümanlara ve ehl-i ilme soruyoruz; Peygamberimiz hayatta olsaydı yine sigara içmeye devam eder miydiniz? Ya da onun olmadığı yerlerde içip, Efendimizin huzuruna varırken ağzınıza karanfil ve kahve mi alırdınız? Son olarak "sigara mekrûhtur" diyenlere şunu ifade etmek isterim, pişmemiş soğan ve sarımsak yiyip Müslümanların yanına gidip onları ve melekleri rahatsız etmek mekrûhtur. Sigara içmek ise ya haramdır ya tahrîmen mekrûhtur. Tahrîmen mekrûh olan fiilleri işlemek haram bir fiili işlemek gibi cezayı gerektirir. Ancak inkârı küfür değildir. Müteahhırûn âlimlerin sigaranın haram olduğu üzerinde birleştiklerini, hafif fetvâlarının tahrîmen mekrûh olduğunu ifade edelim ve mûteber âlimlerin sigarayı basite alıcı fetvâ vermediklerini hatırlatalım. Son zamanlarda tiryakilik sebebiyle sigarayı bırakmayan bazı araştırmacı ve yazarların kendi nefisleri için tenzîhen mekrûh diye söyledikleri sözler fetvâ değildir. "Tiryakilikten sonra sigarayı bırakmak zor ya da mümkün değil" diyenler de irâdelerine ve bedenlerine söz geçiremeyen kimselerdir. İrâdeye hâkim olabildikten sonra ve azmedince, doktor kontrolünde her tiryaki sigarayı bırakabilir. Sigarayı bırakmak imkânsız değildir... Er veya geç bu kötü arkadaştan kurtulabilirsiniz. En sağlıklı ve sonuç veren yöntem, İslâm'ın da benimsediği tedrîcî yöntemdir. Yani önce azaltarak ve bir takım merhaleler halinde bu illetten kurtulmaktır. Ayların en hayırlısı Ramazan ayında bile bugün Müslümanlar sigarayla vedalaşamıyorlar ve iftarı adeta iple çekiyorlar. Kimisi iftarı sigarayla açarken, kimileri de yemekten hemen sonra sigara yakıyor ya da sigara içilmeyen bir evde iseler, balkona kendilerini zor atıyorlar. Kendisinde Kur'ân indirilen bu bereket ayında ya da ilmî sohbet günlerinde hatta kendisi ders anlatanlar bile bir kaç saat, bir kaç gün ya da bir ay sigarayı bırakamıyorlarsa, bu kişiler hangi irâdeyle bu sigara belâsından kurtulacaklar acaba? Bu soruyu sigaraya devam edenler kendi nefislerine sorsunlar... Sigarayı azaltmanız ve içmemeniz için Rabbimiz sizlere fırsatlar veriyor ama siz her ortamda sigara içiyorsunuz. Sigara içmeyen bir Müslümanın ya da herhangi bir insanın yanında sigara içmeye hakkınız olmadığını düşünseniz bile, içmeye cesaret edemezsiniz... İmanı kuvvetli olanlar sadece şunu düşünsünler; siz sigara içerken ve sizde sigara kokarken melekler sizden uzaklaşmaktadır. "Dünyadan bana (üç şey) sevdirildi: Kadınlar, güzel koku ve gözümün nuru da namazda kılındı" (Nesâî, İşretu’n Nisâ, 1, Hadîs No: 3939; Ayrıca Bkz: Nesâî, 3940) diyen Peygamberimiz, güzel kokuyu sever, pis kokudan hoşlanmazdı. Onun ümmetinden olan birine hele de ilimden nasibi olanlara sigara içmesi yakışıyor mu? En son olarak da Allah'ın affına güvenerek sigaraya devam edenlere küçük bir hatırlatma yapalım. "Şüphesiz ki Allah çok affedicidir, çok mağfiret edicidir." (Hacc: 60) "(İşlediği günahları) izhâr edip açığa vuranlar dışında bütün ümmetim âfiyet bulur (affedilir)." (Buhârî, Edeb, 60; Müslim, Zühd, 52) Yüce Allah, kullarını dünya ve âhirette rezil etmeyen, onların günahlarını gizleyen, örten ve günahlarından dolayı cezalandırmayandır. Rabbimiz, dünyada iken kullarının günahlarını örter, tevbelerini kabul edip onları bağışlar, âhirette ise onları cezalandırmaz. Bir Müslüman, günah işlediği zaman, onu insanlardan gizlemeli ve asla açığa vurmamalıdır. Günahlarını yalnızca Allah'a itiraf etmeli ve O'ndan bağışlanma dilemelidir. Bir kimse kendi günahını gizlediği gibi başkalarının günahını da açığa vurmamalıdır. Kim bir Müslümanın hata ve günahını örterse; Allah da dünya ve âhirette o kimsenin hata ve günahını örter. Günahları açıktan işlememek, işlenen günahlardan dolayı da Allah'tan ümit kesmemek, içtenlikle tevbe edip bağışlanma talep etmek gerekir. İçtenlikle günahlardan tevbe eden kişi, sanki hiç günah işlememiş gibidir. Fakat "açıktan günah işleyenler dışında ümmetimin tamamı affedilir" (Buhârî, Edeb, 60; Müslim, Zühd, 52) Hadis'i gereği açıktan günah işlemekten sakınmalıdır. Allah Celle Celâluh, küçük-büyük tüm günahları bağışlar ancak açıktan günah işleyenler; açıktan günah işlemeyi terk edip içten tevbe etmedikçe bağışlanmazlar. Maalesef günümüzde sigara açıktan içilir hale gelmiştir. İnsanlar günahlarını, -sigara içmek, övünülecek bir davranışmış gibi- açıkça ifşâ etmektedirler. Sigara konusunda bu noktaya da dikkat çekmek istedik. Açıkça işlenen günahların başka insanlar için kötü örneklik teşkil ettiğini ve size imrenerek, sigara içmeyenlerin sigaraya başlamalarına müsebbib olduğunuzu unutmayınız. Bu durumda başkaları için de kötü bir çığır açmış olmaktasınız. Sigarayı açıktan içmenin günah yönü ve affedilme boyutu bir yana, bir gerçek daha vardır ki, o da; yapılan araştırmalarda sigaraya başlama sebeplerinin başında özenti yani arkadaş ve çevreyi taklit yer almaktadır. Sigara içen her bir kimse, çevresinde sigaranın reklam ve tanıtımını yapmaktadır. Yanında sigara içtikleri kişilerin de sağlıklarını bozmaktalar ve onları pasif içici haline getirmektedirler. Rabbimizin Mâide: 91'de içki ve kumarı yasaklama gerekçesini bildirdikten sonra kullandığı son cümleyi sigara içenlere yöneltmek istiyoruz. "Artık vazgeçtiniz değil mi?" 24 Kasım 2012
Yusuf Semmak |
KATEGORİLER
08.11.2024Cuma
Son Yorumlar
misafir Good blog post. I certainly appre Oğuzhan Admin çok teşekkürler. İsmail Yüce ALLAH cc razı olsun sizden h Yusuf Semmak Ve aleyküm selâm kardeşim. Tâbi Bekir Yetginbal Canım kardeşim selamualeykum GÜN Bekir Yetginbal Ey Rabbim bu kulunun gayretlerini Mahmut Selamünaleykum Yusuf peygamberin Ufuk Çok güzel Şeyma Bu nadide soru ve cevapları için Ahmet Doyurucu bir yorum Teşekkürler Yusuf Semmak Son mısralar/dizeler hep "Lâm" ha Baraa Bence çoooook güzel bir site ali İlmî Arapça Sayfası http://www ali Faydalı Bir Maksud Programı http ali Faydalı Bir Emsile Programı http Yusuf Semmak BU DERSTE İŞLENEN BAŞLICA MEVZULA Derya Atan Ağzınıza, yüreğinize sağlık hocam Firdevs Sevgi inş güzeldit. misafir ⭐⭐⭐⭐& mustafa Abi çook teşekküür ederim Medine Cenetin kapısın geçmek istiyom Yusuf Semmak Namazda Salli-Bârik okurken, Peyg Yusuf Allah razı olsun hocam çok anlaşı Yusuf Semmak Saçınızı erkeğe kestirmediğiniz, Meryem Verdiğiniz bu bilgiler için çok t Yusuf Semmak + Ayrıca Hadîs'in açıklamasında d Yusuf Semmak Güzel bir yorum. Fakat biraz açık metin hadiste gecen Gölge Arsin gölgesi Rüya Çok teşekkür ederim Şule Çok teşekkürler sadullah demircioğlu abdullah bin mesud (r.a.) ‘’sakın Yusuf Semmak Bir kardeşimiz, selâmdan sonra; “ Yusuf Semmak EVET, YİNE SİGARA! Bugün piyas |